Friday, September 19, 2014

TAKİPÇİLER SOFRA VE MUHABBET'TEN PİŞİRİYOR :)




Bir süre önce blogumun takipçilerinden (ve aynı zamanda arkadaşlarımdan) gelen, blogumdaki tarifleri uygulayarak yaptıkları yemeklerın resimlerini paylaşmıştım. Her zaman resimleyip göndermiyorlar ancak sürekli takipteler ve her zaman geri dönüşte bulunuyorlar sağolsunlar. Benim size aktarabildiğimden daha fazla uygulama var yani. Birileri için kendi zevk aldığım bir konuda faydalı olabiliyorsam ne mutlu bana. 

Şimdi tekrar iki fotoğraf ve bir de çok şirin bir video paylaşmak istiyorum. Bunlardan birisi Semra’nın bana geçen Ramazan’da yolladığı resimdi ancak bugüne kısmet oldu. Semra Ramazan’da ailesi için bir iftar verecekti ve onunla beraber bir menu oluşturduk. Ben her ne kadar bizzat bulunup kendisine yardım edemesem de telefon üzerinden sık sık fikir paylaştık. Onun verdiği geribildirimler sayesinde ben de tariflerimde benim kastettiğimden başka anlamlara gelebilecek şeyleri anlayıp nüans etme şansına sahip oluyorum. Kendisine blogumu ciddiye aldığı, tariflerimi uygulayıp beni mest ettiği için teşekkür ederim :)

Thursday, September 18, 2014

SÜTTE BADEMLİ PEKMEZLİ TAVUK


SÜTTE BADEMLİ PEKMEZLİ TAVUK

Bu benim tavukla değişik ne yapsam ne yapsam diye düşündüğüm bir günde spontane olarak yaptığım yemeğin tarifi. Eşim ve ben severek tükettiğimiz için blogda paylaşmayı uygun gördüm. 



Wednesday, September 17, 2014

KIRMIZI KÖZ BİBER YAPIMI



KIRMIZI KAPYA BİBER
Yazın güzelliklerinden biri de kırmızı biberler. Yeşil bibere göre çok daha tatlı, çok daha yumuşak ve doygun bir tadı var. Kırmızı biberler okuduğum kadarıyla içersinde bol miktarda C, K ve P vitaminlerini barındırıyor. Sağlığa faydalarını saymakla bitiremiyorlar. Bana ilginç gelen faydalardan bazıları şunlar:

  • Stresi azaltıcı etkisi varmış
  • Metabolizma hızını arttırıp zayıflamada olumlu etkileri oluyorm
  • Kan dolaşımını düzenlemede yardımcıymış
  • Kolestrolü düşürüyorm
  • Vucuttaki mikropları öldürüyormuş

İtiraf etmek gerekirse biber seçiyorum; yeşil biberleri çiğden yiyemiyorum ve yemeğin içinde de çoğunu yemiyorum. Mideme pek iyi gelmiyor. Bu ön yargıdan dolayı da kırmızı biberden de yemedim çok uzun süreler. Aile kahvaltılarımızda büyük miktarlarda biber közlenir; herkes afiyetle yer ve ben ağzıma sürmezdim midemi rahatsız edecek korkusundan. Şeytanın bacağını geçen yaz kırdım ve közlenmiş, kabukları soyulup çekirdekleri ayıklanmış kırmızı köz biberin tadını aldım. O kadar seviyorum ki şimdi bu yaz hemen hemen her gün yedim. 

Biliyorum ki kırmızı biberlerin mevsimi geçmek üzere. Kışlık hazırlık olarak buzluğunuza atmayı planlıyorsanız ya da pratik bir şekilde kırmızı biberinizi nasıl tüketmeye hazırlayacağınızı bilmiyorsanız biberlerimi nasıl hazırladığımı anlatır bu yazıma buyrun :)

Monday, September 15, 2014

KÖZLENMİŞ KIRMIZI BİBERLİ IZGARA HELLİM




KÖZLENMİŞ KIRMIZI BİBERLİ IZGARA HELLİM
Şimdi paylaşacağım tarif aslında pek bir pratik. Tüm bu pratikliğinin yanı sıra bir o kadar da lezzetli. Kahvaltıda misafir ağırlayacağınız zaman sofrada yer verebileceğiniz lezzette olduğu için de fikir vermesi açısından blogda paylaşıyorum. Zamanı dar olanlar için ideal bir sunum olduğunu düşünüyorum.



Sunday, September 14, 2014

KIYMALI SOYA FİLİZİ MAKARNASI SALATASI



KIYMALI SOYA FİLİZİ MAKARNASI SALATASI
Herkese merhaba,

Bloğumu takip edenler Tay, Kamboçya ve Vietnam gibi Güney Asya ülkelerinin mutfaklarına bayıldığımı ara ara yer verdiğim tariflerimden anlamışlardır. Şu sıralar yine Tay yemekleri burnumda tütüyor. İstanbul’da Güney Asya mutfağına yer veren tek tük restoranlara her zaman gitmek mümkün olmadığı için ara ara kendim yapıyorum evimde sevdiğim yemekleri.
Bugün paylaşacağım tarif de son 5 – 6 senedir ara ara yaptığım Tay usulü bir salata. Tatlandırma şeklim aslında her seferinde elimdeki malzemelere ve o anki ruh halime göre değişiyor ancak mantık aynı: biraz soya filizi makarnası, biraz kıyma, yeşillik ve enfes Tay salata sosu. Bizi her zaman çok güzel doyurdu ve nispeten pratik bir şekilde hazırlanabiliyor (eşim yeşillikleri yıkıyor ben de gerisini hallediyorum gibi :) ) şimdi vereceğim tarifte ilk kez soya sosu ve susam yağı da kullandım; ben şu ana dek hiçbir Tay yemeğinde bu iki malzemeye denk gelmedim aslında ancak yine de yakıştığını ve tattaki bütünlüğü bozmadığını söyleyebilirim. 

Friday, September 12, 2014

SALSA VERDE SOS İLE IZGARA SOMON


SALSA VERDE SOS İLE IZGARA SOMON
Şimdi size vereceğim tarifteki başrol oyuncusu salsa verde sos ve işten yorgun argın geldiğiniz bir akşamda lezzetten asla ödün vermeden şipşak hazır edebileceğiniz pratiklikte bir “tabak” önerisi olacak salsa verde sosu ile. 

Salsa verde İtalyanca “yeşil sos” anlamına geliyor ve hemen hemen her mutfakta kendisine yer edinmiş bir sos çeşidi. Her mutfakta kendine göre yer edinmiş olsa da temel malzemeler aynı kalmak koşuluyla malzemeler zenginleştirilerek yapılan bir sos. Balıklarla bilhassa güzel gittiği için Avrupa’da çıkan yağsız balıkları tatlandırmak için popüler bir alternatif olduğunu düşünüyorum. Benim salsa verde sosum cidden çok pratik olmak zorundaydı; bu yüzden tüm malzemeleri mutfak robotumda kıydım. Ancak sizin vaktiniz varsa sosun malzemelerini bıçakla incecik kıyarak sosunuzun lezzetini bir üst seviyeye taşıyabilirsiniz.  

Wednesday, September 10, 2014

ETLİ SIKMA KÖFTE



ETLİ SIKMA KÖFTE
Bulgurlu köfte denemelerine devam. Bulgurla yapılan köfteleri o kadar çok seviyorum ki evde denediğim köftelerin yanı sıra gittiğim yöresel yemek servis eden restoranlarda da denemeye çalışıyorum. Sıkma köfteyi İstanbul Kadıköy’de Anadolu mutfağının lezzetlerini sunan Çiya Sofrası’nda denedim; siparişi aslında arkadaşım vermişti ancak ben de ucundan tattığım bu lezzete bayıldım. Ve tabii evde denememek olmazdı :) 

Çiya’da yediğimin içinde et olduğunu sanmıyorum ama internette gördüğüm kimi tarifte içinde kıyma vardı. Ben de bu sefer kıyma ile denedim köftemi. Çiya köfteyi nasıl hazırlıyor, sormadım açıkçası ve tahmini bir yöntem kullandım. Sonuçta biz bayıldık :)

Tuesday, September 9, 2014

SEMİZOTLU ARAP KÖFTE

SEMİZOTLU ARAP KÖFTE

Herkese merhaba,

Bu sıralar içli köftelik bulgur, yani sefer kitel, ile yeni tanışmamdan dolayı bol bol bulgur köftesi yaptım. Bu köfteleri her seferinde değişik değişik tatlandırıyorum. Blogda şimdiden iki farklı tatlandırma ile yaptığım tarifi görebilirsiniz: bunlardan birisi buradaki sarımsaklı köfte, diğeri de buradaki yoğurtlu sefer kitel köfte. Bugün de üçüncü bir tarif vereceğim; ölçülendirmedeki ve tatlandırmadaki değişiklik çok büyük bir değişiklik olmasa da fikir vermesi açısından köftenin tarifini paylaşmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Örneğin bu köftede daha fazla baharat kullanmayı denedim, zira köftenin tadının semizotu ve sosunun arasında kendiliğinden mayhoş aromasıyla sıyrılsın istedim. 

Daha önce aslında Arap cacığı adında bir tarif paylaşmıştım. Arap cacığını ben İstanbul ve Gaziantep’te bulunan ünlü Sahan Kebap’ta keşfetmiştim; ve doğrusunu söylemek gerekirse de bayılmıştım. Şimdi paylaştığım bu tarif de aslında benzer bir tarif; bu sefer semizotu kullandım. Siz dilerseniz çiğden ya da pişmiş kabak, dilerseniz çiğden semizotu, dilerseniz sotelenmiş ya da haşlanmış ıspanak kullanabilirsiniz. O an canınız ne istiyorsa ya da elinizin altında ne varsa. 

Wednesday, September 3, 2014

SÜPÜROĞLU

Süpüroğlu - Oğlak tandır
Herkese merhaba,

Bugünki yazım Muğla’da Vedat Milor sayesinde keşfettiğimiz Süpüroğlu Restaurant ile ilgili. Bu seneki yaz tatilimizi Datça’da geçirdik; Datça’da Vedat Milor’un tavsiye ettiği lokantayı deneme şansımız olmadı ancak tatil dönüşü Google’a Vedat Milor Muğla yazmamla Vedat Milor’un Milliyet’te paylaştığı Süpüroğlu yazısı çıktı. Vedat Milor’un yazılarını ve tavsiyelerini takip ediyoruz ve gittiğimiz yerlerde muhakkak bakıyoruz tavsiye ettiği bir lokanta var mı yok mu diye. Bugüne dek çeşitli şehirlerde (Antep, Hatay, Balıkesir gibi) ve bir İstanbullu olarak İstanbul’un çeşitli semtlerinde bir çok restorana bu yüzden gittik. Hatta öyle ki Vedat Milor’un kebap ve et zevkiyle kendi zevkimin son derece uyumlu olduğunu ancak balık ve deniz mahsülleri konusunda onun methede ede bitiremediği şeylere benim çok da bayılmadığımı söyleyebilirim :) Durum bu olunca Süpüroğlu tam öğle yemeği vaktinin geldiği dönüş seyahatimizde çok iyi denk geldi. 

Tuesday, September 2, 2014

BALLI PASTA

BALLI PASTA
Bu pasta tarifi komşumdan. Ancak ben de test komitesindeydim ve lezzetini onayladım :)

Pastanın hamuru gerçekten çok lezzetliydi; bisküvi ile pandispanya hamuru arasında kendine has bir kıvamı vardı. Komşum pastayı çikolata sosu ve ceviz ile süslemişti ancak tariften de okuyacağınız üzere pastanın süslemesi de pişen hamurundan yapılıyor. Alternatif olarak çikolata sosu ve ceviz ya da fındık da aklınızda bulunsun.