Showing posts with label yöresel yemekler. Show all posts
Showing posts with label yöresel yemekler. Show all posts

Wednesday, April 27, 2016

GÜN KURUSU DOLMASI

GÜN KURUSU DOLMASI
Dünyanın en pratik, en enerji dolu, en natürel tatlılarından birinin tarifini veriyorum :D Tatlı krizleri için birebir, hiç çekinmeden, korkmadan, afiyetle tüketin. Ceviz ve gün kurusu için herkesin farklı adresleri olabilir, ancak kaymak konusunda dikkatli olmakta fayda var. Ben yoğurt yaparken kaynattığım sütün kaymağını kullanıyorum, paketli ürün tüketmiyorum.

Süt kaymağı nasıl çıkartabilirsiniz konulu bir yazı paylaşmıştım, onu da bir kaç yazı öncesinde bulabilirsiniz. 

Daha önce buna benzer, tereyağlı bir tarif de paylaşmıştım ancak ben kaymağı tek geçtiğim için favorim bu oluyor :)

Malzemeler

Gün kurusu kayısı, ortalarından cep açılmış
Süt kaymağı
Ceviz

Yapılışı

  1. Gün kurularını ikiye bölmeden içlerindeki cep kısımlarına kaymağı sürüp bastırdım.
  2. Üzerlerine ceviz yerleştirip servis yaptım. 

GÜN KURUSU DOLMASI

Saturday, February 27, 2016

BAHARATLI KURU ET (BRESAOLA)


BAHARATLI KURU ET (BRESAOLA)
Herkese merhaba, 

Sanırım blogumdaki en gurur duyduğum tariflerimden birisi bu olacak. Neden derseniz; biz pastırma, kuru et, kavurma gibi şarküteri ürünlerini çok seviyoruz ailecek ve sadece kahvaltıda tüketmiyoruz. Eş dostla bir araya geldiğimizde, peynir – şarap tabağı ile birlikte, özel bir menü öncesi atıştırmalık olarak da tüketiyoruz. İstediğim gibi tatlandırdığım, kendi ellerimle yapıp içinde ne olduğunu bildiğim bu etin tadına da tek kelimeyle bayıldım. İtalya’da, İspanya’da, Fransa ya da Belçika’da yediğimiz kaliteli şarküteri ürünlerinden hiç aşağı kalır yanı yoktu bizim için. Ve aroması öyle yoğundu ki bu şekliyle açıkçası kahvaltıdan ziyade şaraplı peynirli bir gecede daha uygun olacağınışünüyorum.  

Monday, February 1, 2016

SUCUK İÇİ

SUCUK İÇİ - yumurtali
Herkese merhaba,

Artık birçok şeyi marketten edinebiliyoruz, şarküteri ürünleri ve sucuk da bunların başında geliyor. Ancak marketten alınan ev yapımı olmayan ürünlere artık hiçbir şekilde tam anlamıyla güven duyamıyorum. “Temiz beslenme” diye bir kavram çok popüler oldu ya, benim için de temiz beslenme damak zevkinden olabildiğince feragat etmeden mümkün mertebe ev yapımı mamullerin tüketildiği bir beslenme. Sucuğu evde yapmak demek içine konulan renklendirici ve katkı maddelerinden uzak durmuş olmak demek. Sucuğun içindeki kıyma belki kontrol alanınızın dışında kalıyor ama etlerinde renklendirici kullanmadığına emin olduğunuz bir kasaptan alışveriş yapmaya da başlayabilirsiniz. 

İşte bu mümkün mertebe temiz beslenme sevdası yüzünden sucuğun memleketi Kayseri’den ev usulü bir tarife yer vermek istiyorum.  Çocukluğum annemin en yakın arkadaşlarından, teyzem olarak gördüğüm biri ile maaile bir araya gelip muhteşem sofralar (ve muhabbetler) paylaştığımız bir ortamda geçti. Bu yakın arkadaş Kayserili olunca tabii mantıyı da, yağlamayı, katmeri de ve sucuk içini de afiyetle mideye götürüyor oluyorsunuz.  Sucuk içinin bildiğimiz haliyle sucuktan farkı tabii ki bu iç malzemesinin bağırsağa doldurulmadan ve dolayısıyla da eti kurutmadan tüketiliyor olması. Teyzem bana bağırsak ile nasıl hazırlayabileceğimi de anlattı amma ve lakin ben gözüme daha kolay görünmesi nedeniyle sucuk içinde karar kıldım :) 

Friday, June 26, 2015

DÜĞÜN ÇORBASI



ĞÜN ÇORBASI
Ba
şka bir çorbanın hayalini kurarak tarif veren bir blog yazarı da az görülür herhalde :) düğün çorbasına bayılırım, içmelere doyamam ama açıkçası canım feci derecede kellepaça çorbası çekerken eldeki malzeme kuzu incik olunca bu çorbayı yapmaya karar verdim :D 

Çorbanın yapımı tabii ki de çok kolay; eti haşlamaktan ve çorbaya terbiyesini yapmaktan oluşuyor. Amma ve lakin memleketimin güzel etlerinin tadı ile çok harika bir çorba oluyor :) 

Tuesday, May 5, 2015

TURŞU KAVURMASI



TURŞU KAVURMASI
Herkese merhaba,

Fasülye turşusunun kavurmasını ilk olarak nerde ve ne zaman yediğimi hatırlamasam da hiç bir zaman hayır demeyeceğim bir lezzet olmuştur. Şimdi vereceğim tarifi aslında ben fasülye turşusu kavurması olarak hazırlamadım; elimdeki kırmızı lahana turşusunu değerlendirmek için turşu kavurması hazırlanırken izlenen genel yolu izledim: turşuyu tuzundan arındır ve kuru soğanla birlikte yağda kavur! Sonuçtan bu haliyle de son derece memnun kaldım; benim gibi elinizde hazır alıp da tadına pek ısınamadığınız lahana turşusu varsa tavsiye ederim. 

Friday, April 17, 2015

SARMAŞIK YEMEĞİ


SARMAŞIK YEMEĞİ
Herkese merhaba!

Baharın gelmesiyle coşan doğa ve yeşillenen dağ bayır..Sofraya da yansımaları oluyor tabii ki :) Gittiğim semt pazarında bol çeşit ot bulunuyor: gelincik, kazayağı, ebegümeci, hodan, ısırganotu, cibes, radika...ancak bir de Ege’den özel olarak gelenler var ki ne kadar mutlu olduğuma inanamazsınız: şevketibostan, arapsaçı, sirken..bu saydığım tüm otların hepsiyle ilgili en az bir tarif blogumda var. Şu ana dek denememiş olduğum sarmaşık otu ile de yine semt pazarımda karşılaştım. Pazarcının anlattıkları ile bir kaç kaynak araştırması yapıp tarifi aşağıda anlatacağım şekilde uyguladım. Dikkat etmeniz gereken noktaları da tarifle ilgili notlar kısmında bulabilirsiniz. 

Monday, December 29, 2014

BULGURLU PANCAR OTU YEMEĞİ



BULGURLU PANCAR OTU YEMEĞİ

Anadolu’nun dört bir yanında aslında pek de önemsendiğini düşünmediğim bir kültür var: ot yemekleri. Ben de İstanbul’da şehrin göbeğinde doğup büyümüş biri olarak doğa ile pek alakalı olmadan büyüdüğüm için açıkçası bildiğim şeyler ıspanak ve semizotundan öteye gitmiyordu. Halbuki Anadolu’da her yörenin kendisine göre coğrafya ve ikliminde yetişen çeşit çeşit ottan güzel öğünler çıkartılır. Buraya kadar tamam. Çünkü genelde çıkartılan yemeklerdeki mantık basit: kavrulan kuru soğanlar otla buluşturulur; üzerine ya yumurta kırılarak ya da pirinç ya da bulgur eklenere yemek tamamlanır. Çeşidi yaratan otun kendisi. Arapsaçı, gelincik, ebegümeci, kazaayağı, labada, cibes, ısırganotu, pancar otu, turp otu, şevketibostan, sirken otu benim tadıp da blogumda yer verdiğim otlardan bazıları. Biliyorum ki henüz tanışmamış olduğum bir dolu ot daha var. Pancar otunu sıcak ot olarak tatmışlığım vardı. Ancak sindirime çok iyi gelen bu otun yemeğini hiç yapmamıştım. Benimle birlikte ot kültürünü keşfeden eşim pazardan aldığı pancarın otlarını temizlettirmemiş; biz de böylece bir öğün olarak tüketme şansını bulduk. İçine nane çok yakıştı; bu değişiklik de benden olsun bu basit tarife :) Sanırım 2014’ün son tarifi bu olacak; şimdiden herkese mutlu yıllar! 

Wednesday, November 19, 2014

ISPANAKLI EKŞİLİ KÖFTE



ISPANAKLI EKŞİLİ KÖFTE
Herkese merhaba! 

Bugün yine yöresel bir köfteli yemek tarifi var; elimdeki malzemeleri değerlendirmek için birebir oldu.  Evimdeki bulgur da suyunu çekmek üzere, bir süre daha köfte yapmam diye düşünüyorum :)) Bulguru ve köftesini gerçekten çok ama çok seviyorum; şu ana dek evimde yaptığım ve bloğumda da paylaştığım hiç bir tarif pişman etmedi. 

Şimdi paylaşacağım yemek Malatya’ya ait bir yemekmiş; ben de bilmiyordum. Elimde geçen haftadan aldığım yarım kilo ıspanağım, buzluğumda haşlanmış nohudum, parça etim ve ayrıca biraz da hazır bulgur köftem vardı. İnternete bunları yazdığımda karşıma çıkan tarif ıspanaklı ekşili köfte tarifi oldu – daha iyi zamanlama olamazdı yani! Köftem hazır elimin altında olmuş olsa da ben yine de ölçüsünü verip yapılışını anlatacağım. 

Tuesday, November 11, 2014

NARLI FISTIKLI ÇORBA EŞLİĞİNDE İÇLİ KÖFTE


NARLI FISTIKLI ÇORBA EŞLİĞİNDE İÇLİ KÖFTE
Herkese merhaba, 

Bir kaç gün önce paylaşmış olduğum içli köftelerle çeşitli denemelerde bulunma sırası geldi şimdi :) Sadece haşlayarak ya da kızartarak tüketmek biraz haksızlık gibi geliyor doğrusu :) O yüzden bu tarifi bir sunum önerisi olarak da görebilirsiniz.

İçli köfteyi şimdi paylaşacağım haliyle hazırlamak yine her hangi bir yerden alınıp uygulanmış tek tarifin ürünü değil. Bildiğiniz gibi ben  tariflere kendime göre yorum getirmekten çekinmiyorum ve sonuçtan da gayet memnun oluyoruz eşimle. Bir çok mutfağı yerinde denemiş olmanın, yemek konusunda açık fikirli olmanın bir getirisi de sanırım mutfaktaki tek düzeliği bilmemek :)

Şimdi paylaştığım tarifteki çorba aslında kaşık kaşık içilecek türden değil; sostan daha bolca, çorbadan daha az bir miktarda. Tarifle ilgili olarak söylemek istediğim diğer şey de Orta Doğu mutfağında bu tarzda malzeme kullanımına sıklıkla rastlanabildiği. İçli köfte yerine normal köfte ile de sunabilirsiniz.

Sunday, November 9, 2014

EKŞİLİ ÇORBA – UZMAN TV VİDEOLU ANLATIM



Uzman TV için hazırladığım tariflerden bir diğeri de yine daha önce bloğumda (burada) paylaşmış olduğum, Kahramanmaraş mutfağına ait ekşili çorba tarifi oldu.


Bu çorba benim en sevdiğim çorbalardan biri; muhakkak denemenizi tavsiye ederek videolu anlatımını paylaşıyorum:

Saturday, November 8, 2014

ANTEP FISTIKLI İÇLİ KÖFTE


ANTEP FISTIKLI İÇLİ KÖFTE
Herkese merhaba, 

Bloğumdaki ikinci içli köfte tarifimi paylaşıyorum. Bu sefer içli köftemin tatlandırmasını biraz daha zenginleştirdim; hem bulgurlu dış harcında hem de içinin kıymalı harcında yaptım bunu. Tadı muhteşemdi muhteşem!! :)) 
Ayrıca bu sefer içli köftemi tek başıma yaptım, hayırdır inşallah :) Biliyorsunuz ki birçok insan yapımı zahmetli olduğu için içli köfte yapmaktan çekiniyor. Örneğin annem; kendisi mutfakta pek bir yetenekli olmasına ve elinden pek çok şey gelmesine rağmen içli köfteye bir türlü cesaret edememiştir. Ben de bu yüzden bloğumda da paylaştığım ilk içli köfteyi yengemle beraber yapmıştım. Cesaret edip oturdum şimdi paylaşacağım tarifi uyguladım. Lezzet olarak gerçekten ama gerçekten çok başarılı buldum. Yengem alınmasın ama bunu daha çok beğendim; belki tamamen tek başıma yaptığım içindir :) 

İçli köftenin zahmetli olan ve birçoğumuzun gözünü korkutan tarafı dış harcının kıymalı harcı tutup tutmaması. Ancak bunun için dış harcını macun kıvamını alana dek çok iyi yoğurmaktan başka bir yol yok. Kimileri hamuru biraz yoğurduktan sonra mutfak robotundan ya da kıyma makinasında çekerek de işi kolaylaştırıyor ancak ben yarım saat bileğe kuvvet diyerek güzel bir sonuç aldım. Ellerim bulaşık olduğu için köfteye şekil verme aşamasını fotoğraflayamadım maalesef; umarım bir sonraki sefere yanımda biri olur :)) Hamuru daha ince olabilirdi ancak hamurunun tadı da çok lezzetli olduğu için iyi haşlandıktan sonra bu şekilde de hiç rahatsız etmedi. Bu kendi başıma ilk deneme; bir sonrakinde daha cesur davranırım hamuruma şekil verirken :)

Wednesday, November 5, 2014

YUMURTALI KÖFTE



YUMURTALI KÖFTE
Bu tarifi Sofra dergisinin en son sayısından esinlenerek yaptım; tüm Kasım sayısını köfteye ayırmışlar ve bir kaç tarif dışında tümü envai çeşit köfte tarifi. Şanlıurfa’ya ait yumurtalı köfteyi de bu tarifler arasında gördüm ve denemeye karar verdim. Bildiğim kadarıyla Gaziantep mutfağında da buna benzer yağlı yumurtalı köfte dedikleri bir tarif var; artık deneme zamanı gelmişti.


Biz sonuçtan gerçekten pek bir memnunuz; çok baskın olarak baharatlandırılan bu köftede yumurta olmazsa olmaz – çünkü tadı bir hayli yumuşatıp bir hayli dengeliyor. Baharatlandırma demişken tarifle ilgili notlar kısmına muhakkak göz atın zira baharatıyla ilgili paylaşmak istediğim püf noktaları orada. 

Aynı çiğköftede olduğu gibi marula sarıp üzerine limon suyu gezdirerek hüpletmek çok güzel oldu :) Canım her etsiz çiğköfte istediğinde artık yumurtalı köfte yaparım gibi geliyor, sizlere de tavsiye ederim :)

Sunday, November 2, 2014

KEŞKEK ÇORBASI


KEŞKEK ÇORBASI
Bu tarif Belçika’dan arkadaşım Gülderen’den. Zonguldak’ta aşure mevsiminde yaparmış annesi onlara bu çorbayı; memleketlerine özgü bir aile geleneğiymiş. Normalde Kurban Bayramı’nda hazırlanan kuru kıyma ile yaptıklarını söyledi. Kuru kıymayı ben daha önce hiç duymamıştım ancak anladığım kadarıyla kavurma gibi uzun vadede tüketmek için kuyruk yağı ile hazırlanıyor. Kavurmaya benzer mantıkta bir et çeşidi olduğu için ve keşkek çorbasının tadını bilmediğim için çorbamı kavurmayla yapıp yapamayacağımı sordum ve olur cevabını aldıktan sonra işte hemen tarif burada :) 

Ben tarifi sanki çorba ayrıca yapılıyormuş gibi anlattım; belki aşure ayından başka bir zamanda yapmak isteyen olur diye. Ancak işin esprisi aşure için bakliyat kaynatılırken ve bakliyat suda iyice özdeşleşmişken çorba olarak tüketmek istediğin bir kısmını ayırarak yapmakmış. Ayrıca belirtmeye gerek var mı bilmiyorum ama belirtelim: tabii ki aşurenin şekerinin ve yemişinin katılmasından önce ayrılırmış keşkek çorbasının bakliyatı ve suyu. Bu yüzden ölçülendirmeye çalışsam da bir yandan da eklediğiniz suyun ve bakliyatın miktarının göz kararı olacağını unutmayın. 

Ve tadı: Biz gerçekten çok beğendik. Çok doyurucu, çok bereketli. Keşkek tadı var bildiğin :) Ben keşkeğin tadını sevsem de çok doyurucu olduğu için bir kaç kaşıktan sonra tıkanıp kalanlardanım. Ancak bu şekilde sulu olarak tüketmek çok daha kolay geldi bana. Herkese tavsiye ederim.